An oasis in the middle of Edinburgh. A beautiful walk way along the water under the trees. Peaceful, quite and just beautiful.
14 November 2013 by A Cat From London
An oasis in the middle of Edinburgh. A beautiful walk way along the water under the trees. Peaceful, quite and just beautiful.
Ne güzel bir yer. Sevicem sonunda kraliçenin ülkesini.
Tülinciğim, şehrin ortasında cennet parçası. Birkaç gün Kerim çalışıyorken tek başıma yürüyüşe çıktım, dere boyu, in cin yok, ağaçların gölgesinde, kesseler kimse duymaz, çok mu cengâver Türk misali davranıyorum acaba, malûm adamların seri katilleri vs meşhurken dedim, sonra yürüyüş yapan, köpeğini gezdiren insanlarla karşılaştım, selâmlaştık. Londra’da mümkün değil böyle insani yaklaşımlar. Metroda karşında oturan, hatta yoğun olduğu saatte, ayakta yapışık yol aldığın insanla bile mümkün değil insani iletişim kurmak. Edinburgh, İskoçya bambaşka… Canımız ciğerimiz 🙂 .
Canım, ciğerim Aybige’m.
buralarda yozlaşma konusunda son sürat ilerliyor biliyorsun.
Ben hala sabahları otobüs şoförüne “günaydın” diyen tek kişiyim. Bir kaç hacı amca dışında. Onlarda ortaya doğru bir SA atıp geçenler…Olmadı Edinburg’a giderim 🙂
Öptüm seni.
Not; Sen yine de fazla cengaverlik yapma. Kerim’i bekle. Zaten seninle gezmeye bayılıyor, yüzünden belli :))
🙂 Tülinciğim,
Biz de aynen senin gibiyiz, köyün delileri gibi bakıyorlar. İnsanlar günaydın, kolay gelsin, afiyet olsun, hayırlı işler demeye gocunur oldular resmen. Piyangocular bile iyi şanslar dilemeyi bilmiyor artık. Edinburgh’a bir-iki, Edinburgh yolcusu kalmasın o zaman 🙂 .
Ben de seni çok öpüyorum!